Kürt gazeteci, yazar ve aydın Musa Anter’in (Apê Musa) Diyarbakır’da katledilişinin üzerinden 33 yıl geçti. Kürt halkının kültürel direnişine ömrünü adayan Anter, hâlâ fikirleriyle yaşıyor.
Kürt gazeteci ve aydın Musa Anter’in Diyarbakır’da uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetmesinin 33. yıl dönümü. Apê Musa, yalnızca bir gazeteci değil; Kürt halkının kültürel, siyasal ve toplumsal mücadelesinin simge isimlerinden biriydi.
1920 yılında Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Eskimağara (Zıvıngê) köyünde dünyaya gelen Musa Anter, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuydu. Gençlik yıllarından itibaren Kürt kimliği, dili ve kültürü üzerine yazılar kaleme aldı. 1959’da yayımladığı Kürtçe “Qimil” şiiri nedeniyle 49’lar Davası kapsamında idamla yargılandı. Hayatı boyunca defalarca gözaltına alındı, toplamda 11,5 yıl cezaevinde kaldı.
Musa Anter, Devrimci Doğu Kültür Ocakları, Mezopotamya Kültür Merkezi ve İstanbul Kürt Enstitüsü gibi birçok kurumun kurucuları arasında yer aldı. Yazdığı kitaplar, şiirler ve makalelerle Kürt halkının tarihsel hafızasını diri tutmaya çalıştı. Onun kaleminden dökülen her kelime, Kürt halkının özgürlük arayışına bir katkıydı.
20 Eylül 1992’de Diyarbakır Seyrantepe’de uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren Musa Anter’in ölümü, Türkiye’de faili meçhul cinayetlerin sembollerinden biri haline geldi. Yanında bulunan gazeteci Orhan Miroğlu saldırıda yaralanırken, cinayetin JİTEM bağlantılı olduğu yıllar sonra itiraflarla ortaya çıktı.
Arkasında 7 kitap, bir Kürtçe-Türkçe sözlük ve mücadeleyle dolu bir yaşam bırakan Apê Musa, Kürt halkı için bir vicdan, bir hafıza ve bir direniş sembolü olmaya devam ediyor
Kaynak: HABER MERKEZİ