Gözaltında katledilen Ayten Öztürk’ün faillerini sordular

Cumartesi Anneleri/İnsanları, gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetinin açığa çıkarılması ve faillerin yargılanması talebiyle Galatasaray Meydanı’nda 1.067’nci kez bir araya geldi. Eylemde gözaltında kaybettirilenlerin fotoğrafları taşındı ve bu haftaki etkinlikte 33 yıl önce katledilen Ayten Öztürk’ün hikayesi anlatıldı.

Ayten Öztürk’ün Hikayesi

Avukat Jiyan Kaya, olayın detaylarını paylaştı:

• Tunceli (Dersim) İl Özel İdaresi’nde şef olarak çalışan Hıdır Öztürk, Mayıs 1992’de Tunceli (Dersim) İl Jandarma Alay Komutanı Mustafa Sabri Yazgankıran tarafından arandı ve kızlarıyla birlikte alaya çağrıldı.

• Hıdır Öztürk ve üç kızı alaya gittikten sonra, bir askere “Bunları aşağıya Mahmut Bey’e götür” talimatı verildi. “Mahmut Bey”, MİT ve JİTEM adına çalışan “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’dı.

• Yıldırım, üç kardeşi sorguladı ve adres ile telefon bilgilerini aldı. Kısa süre sonra devlet memuru olan iki kardeş başka şehirlere sürgün edildi.

• Hıdır Öztürk’ün Dersim (Tunceli) ilçesinde kalan kızı Ayten Öztürk, Mazgirt ilçesine bağlı Akpınar köyünde Tunceli İl Özel İdaresi’ne ait bir fabrikada çalışıyordu. 27 Temmuz 1992 akşamı mesai çıkışında, içinde dört kişi bulunan beyaz bir araçla kaçırıldı.

Katledilmiş Halde Bulunması

Ayten Öztürk, 8 Ağustos 1992’de Elezîz (Elazığ) Karşıyaka Kartaltepe’de katledilmiş halde bulundu. Kaya, Öztürk’ün kaçırılmadan önce işkenceye maruz kaldığını belirtti ve otopsi raporunda işkence bulgularının yer almadığını söyledi. Soruşturmanın hızla kapatıldığını ifade eden Kaya, JİTEM komutanı Cem Ersever ve JİTEM elemanı Abdülkadir Aygan’ın, Ayten Öztürk’ün Yeşil ve ekibi tarafından OHAL Valiliği’nin tahsis ettiği beyaz Land Rover araçla kaçırıldığını, Diyarbakır (Amed) JİTEM’e götürüldüğünü ve günlerce işkence gördükten sonra infaz edildiğini açıkladığını aktardı.

Avukat Kaya, davanın 2022 yılında zamanaşımı nedeniyle düşürüldüğünü belirterek, şunları söyledi:

“Failler kim olursa olsun, devletin hangi kademesinde bulunursa bulunsun, yargılanmadan ve hesap vermeden gerçek bir hukuk düzeni kurulamaz. Adalet ancak cezasızlık zinciri kırıldığında mümkün olabilir. Kaç yıl geçerse geçsin; Ayten Öztürk için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz.”

Babasının Mektubu

Ayten Öztürk’ün babası Hıdır Öztürk’ün gönderdiği mektup, Avukat Davut Arslan tarafından okundu:

“Bu mektubu, kızımın hikâyesini anlatmak ve onun sesi olmak için yazıyorum. Ayten, benim narin kızımdı. 6 çocuğumdan ikincisi, en zarifimdi. Dersim’de (Tunceli) doğdu, orada büyüdü. Henüz 27 yaşındaydı. Bir un fabrikasında çalışıyordu. Kızımın canını alanlar nerede? Adalet neden hâlâ yok? Bugün mektubumla buradayım, kayıplarımızı unutturmamak için. Ayten’in adını unutmayın. Çünkü biz unutursak, Ayten bir kez daha kaybolacak. Unutmayın ki biz de kaybolmayalım.”

Açıklama sonrası Galatasaray Meydanı’na karanfiller bırakıldı.