İran’da 3 yıl önce ahlak polisinin gözaltına alması ve işkencesi sonucu hayatını kaybeden Jîna Mahsa Amini’nin ardından kadınlar zorunlu başörtüsü yasalarına karşı mücadeleye devam ediyor. Uluslararası raporlar, baskı ve hak ihlallerinin artarak sürdüğünü ortaya koyuyor.
İran’da 3 yıl önce Jîna Mahsa Amini, ahlak polisi tarafından başörtüsü takmadığı gerekçesiyle gözaltına alındı ve işkence sonucunda yaşamını yitirdi. Olayın ardından İran’da kadınlar sokaklara çıkarak başörtüsü zorunluluğuna karşı protestolar başlattı; bu eylemler kısa sürede uluslararası gündeme oturdu.
Ancak hükümet, söz verdiği reformları hayata geçirmedi. Aksine, kadınlara yönelik baskılar arttı. Norveç merkezli İran İnsan Hakları Örgütü’ne göre, aylar süren gösteriler sırasında 537 kişi yaşamını yitirdi ve binlerce kişi gözaltına alındı. İran medyası ise yaklaşık 70 güvenlik görevlisinin öldüğünü bildirdi.
Uluslararası Af Örgütü’nün raporlarına göre, protestoların bastırılmasında Silahlı Kuvvetler Genel Merkezi’nden gelen acımasız müdahale talimatları rol oynadı. 2024’te “Nur Planı” ile zorunlu başörtüsü denetimleri ve yaptırımlar sertleşti, kadınlar ve kız çocukları üzerindeki kontrol artırıldı. Aynı yıl infazlar ve ölüm cezaları da önemli ölçüde yükseldi; Birleşmiş Milletler verilerine göre, 2024’te 900’den fazla idam gerçekleştirildi.
2024 boyunca zorunlu başörtüsü uygulamalarında şiddet vakaları da devam etti. Örneğin Arezou Badri, polis tarafından dur ihtarına uymadığı iddiasıyla vurularak felç kaldı. Af Örgütü ve diğer uluslararası kuruluşlar, İran’da keyfî gözaltılar, işkence ve infazların sistematik cezasızlık altında gerçekleştiğini vurguluyor.
Tüm bu baskılara rağmen İranlı kadınlar ve çocuklar “Jin, Jiyan, Azadî” sloganıyla mücadeleye devam ediyor ve sokakları terk etmiyor. Uluslararası raporlar, İranlı yetkililer hakkında bağımsız soruşturma çağrısında bulunuyor.
Kaynak: HABER MERKEZİ