Kayıplarımızın Sembolü: Beyaz Toroslar

Birkaç gündür sosyal medyada ciddi tepkiler toplayan e-ticaret sitelerinde satışa sunulan “Beyaz Toros” tişörtleri, Kürt toplumunun unutulmaz acılarını tekrar gündeme taşıdı. Beyaz Toroslar sadece bir araç değildi; onlar binlerce Kürdün katledildiği faili meçhul cinayetlerin, adaletsizliğin ve korkunun simgesiydi.

Bizim Toroslarla bir derdimiz yok. Derdimiz, yüreğimizde taşıdığımız kayıpların acısıdır. 1990’lı yıllarda Türkiye’nin farklı bölgelerinde faili meçhuller yaşandı. Geceleri evlerinden alınıp bir daha geri dönmeyen insanlar… Beyaz Toroslar, sokaklarda dolaşan bir korku simgesiydi. Bu yüzden Kürtlerin Beyaz Toroslara karşı duyduğu hassasiyet tesadüfi değildir; tarihimiz bu acıyı bize hatırlatıyor.

Türkiye’de adına çözüm süreci denilen ortamda, böylesine provokatif bir ürünün satışa çıkması şaşırtıcı değil. Ancak üzücü olan, bu tür olayların sözde Kürt temsilcileri, bürokratlar ve vekiller tarafından ciddiyetle takip edilmemesi. Eğer bu kişiler işi sahiplenmiş olsaydı, tişörtleri basanlar ve satışa koyanlar bulunur, hesap sorulurdu. Maalesef geçmişte de benzer provokatif olaylar yaşandı; ne yapanlar bulundu, ne de cezalandırıldı.

Kürt toplumu olarak biz, adaleti ve eşitliği talep ediyoruz. Gelen tepkiler üzerine tişörtler satıştan kaldırıldı. Beyaz Toros tişörtleri, unutulmuş acılarımızı tekrar yüzümüze çarpıyor. Bu nedenle Türkiye devletine sesleniyorum: Madem “terörsüz Türkiye” diyorsunuz, o zaman bize yapılanları da biliyorsunuz. Geçmişi unutalım diyorsak, bari bugün yaralarımızı tekrar açanları bulun ve cezalandırın.

Beyaz Toroslar, sadece bir araç değildi; binlerce kaybımızın ve faili meçhullerin sembolüydü. Bugün bu tişörtlerle provokasyon yaratılması, toplumda derin bir öfke uyandırıyor. Unutulmasın ki tarih, hafızasız bir toplum için tekrar eder. Biz unutmadık, unutturmayacağız.