AK-PAR Kurucusu Şeyh Abdülmelik Fırat, vefatının 16. yıl dönümünde anılıyor. Şeyh Said’in torunu olan Fırat’ın sürgün, darbe ve mücadeleyle geçen ömrü; Kürt siyasetinde onurlu duruşun simgesi oldu.
Şeyh Said efendinin torunlarından ve aynı zaman da HAK-PAR Kurucusu ve Onursal Genel Başkanı Şeyh Abdülmelik Fırat, ebediyete intikalinin 16. yıl dönümünde (29 Eylül) büyük bir saygı, sevgi ve rahmetle anılıyor. Türkiye ve Kürt siyasetinin yakın tarihinde derin izler bırakan Fırat, sadece bir siyasetçi değil, aynı zamanda Şeyh Said Efendi’nin torunu olarak, kendi ifadesiyle “9. kuşaktan devam eden bir mücadelenin son halkası” idi.
Abdülmelik Fırat’ın hayatı, mensubu olduğu ailenin tarihi önemi nedeniyle adeta bir direniş destanıydı. Daha iki yaşındayken başlayan sürgünler, siyasi yasaklar, hapis ve işkencelerle dolu bir ömür sürdü. O, bu zorlu şartlar altında dahi, inandığı hak davasından ve ait olduğu Kürt halkının onurlu mücadelesinden bir gün bile geri adım atmadı.
Fırat’ın bu sarsılmaz duruşu, kendisinden sonraki kuşaklara paha biçilmez bir miras olarak kaldı. Bu miras; zulme boyun eğmemenin, hakkaniyetin ve adalet arayışının onur ve gururla taşınan meşalesidir. Abdülmelik Fırat, Kürt-Türk kardeşliği temelinde, hakların yasal ve demokratik yollarla iadesi için yorulmak bilmeden çalıştı.
Şeyh Abdülmelik Fırat, 1934 yılında Erzurum’da dünyaya geldi ve 29 Eylül 2009’da ebediyete intikal etti. O, sadece bir siyasetçi değil, aynı zamanda Kürt tarihinde merkezi bir figür olan Şeyh Said Efendi’nin torunuydu. Aileden gelen bu tarihi miras, onun tüm yaşamını şekillendirdi.
Fırat’ın siyasi kariyeri sıra dışı bir başlangıç yaptı: 1957 yılında, mahkeme kararıyla yaşını yedi yıl büyüterek Demokrat Parti (DP) saflarından Erzurum Milletvekili seçildi. Bu, onun genç yaşta dahi Kürt-Türk diyaloğunu kurma çabalarının bir sembolüydü. Ancak kariyeri, Türkiye’nin çalkantılı dönemleriyle kesişti. 27 Mayıs 1960 darbesinde Yassıada’da yargılandı ve hapis yattı. Ardından gelen 12 Mart ve 12 Eylül askeri müdahalelerinde de ailesiyle birlikte gözaltına alındı.
Tüm yasaklara ve baskılara rağmen siyasete dönme azmini korudu. 1991 yılında Doğru Yol Partisi (DYP) çatısı altında yeniden Erzurum Milletvekili oldu. Ancak iki yıl sonra, siyasi ilkelerinden taviz vermemek adına iktidar partisinden ayrılarak onurlu duruşunu pekiştirdi.
Mücadelesini kurumsal bir zemine taşımak için 2001 yılında Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR)’ı kurdu. Partinin kurucu genel başkanlığını ve onursal başkanlığını üstlenerek, Kürt meselesinin çözümünde demokratik, barışçıl ve yasal yolu savundu. Abdülmelik Fırat, yaşamı boyunca savunduğu “Ne gericiyim ne bölücü, ben halkların kardeşçe yaşamasını istedim” sözleriyle, diyalog ve hak arayışının merkezinde duran ilkesel bir lider olarak anılmaktadır.